Duygusal gezgin

Sizin hiç duygularınızın ev sahipliğinde kısacık anlarınıza sığdırdığınız uzun seyahatleriniz oldumu? Bedeninizi ardınızda bırakıp ruhunuzu yanınıza alarak olmak istediğiniz yere gitmek gibi mesela? Bazı günler koşturmacalı hayatıma serpiştirdigim yürüyüş molalarında rastladığım parklardaki çimenlik alanların yanında durur, hissizleşen ayaklarımın toprakla buluşmasına izin veririm. Gözlerimi kapatır girintili taşların bıraktığı ürperti ve etrafıma yayılan toprak kokusuyla yemyeşil bir buğday tarlasında dinlenirken bulurum kendimi Kimi zaman hoyrat bir öfkenin zaptında zorlanırken, sabrı göğsüme nefes diye doldurup etekleri keskin yamaçlarla dolu ve hırçın yankılarla bezeli bir dağın zirvesine tırmandıktan sonra derin bir soluk alıp, öfkemi zirveden aşağı bırakıp azalışını izlerken bulurum kendimi Bazı anlarda bir umutsuzluk damlası düşer gönlüme, büyüdükçe kaplayan her yanımı. Çaresizliğin güneş olup kavurduğu, hayallerin buhar olup kaybolduğu, rüzgarın bomboş savrulduğu ne ...