Bir öğretmenden çok daha fazlası...
Bugün hayatındaki maddi manevi binbir zorluklarla bir savaşçı gibi mücadele ederek mesleğini elde etmiş ve o mesleği, görünmez kumaşlardan dikili bir kaftan gibi üzerine giyerek sadece okulda öğretmen olmayı değil hayatın her anında öğretmen gibi yaşamanın ne demek olduğunu daima anlatmış bir eğitim neferinin kızı ve öğrencisi olarak yazmak istiyorum. Bugün göğsümde kocaman bir ağrı ile uyandım, aynaya baktığımda üzerinde uçları bayrak desenli beyaz yakaları olan mavi önlüklü bir kız çocuğu görüyorum, babasının elinden tutmuş okula doğru gidiyorlar karşılarında pırıl pırıl parlayan gözleriyle öğretmenini bekleyen bir avuç öğrenci, ders zili çalıyor ve hep birlikte neşeyle sınıflara gidiyoruz. Sınıfta uzunca borularla kurulu bir soba, camlarda bayram kutlamalarından kalma bayraklar, yıpranmış ve yıllardan nasibini almış ahşaptan sıralar, duvarda asılı okuma fişleri, arkadaki yeşil panoda mevsimleri ve ayları anlatan resimler, karşıda kocaman bir kara tahta ve tozu öğretmenin parma...