Adsız...
Bugün tuhaf bir durgunluk vardı peşimde, ara ara soluğumu seyrelten etkisi boşluğa düşen cümlelerimle kendini daha da gösteriyordu. Çok da aldırmadım ilkin, biraz rutin işlerime birazda sohbete muhabbete dalar gibi oldum. Adını tam koyamadığım ama varlığını hissettiren sade içsel bir sakinliğe dönüştü. Çayımı alıp bir kenara oturdum, bir yudum aldım demden önce dumanından. Vakit ilerledikçe akşam penceresinden sızarken odanın, eşyaların silüetleri bir bir siliniyordu. Sessizlik yorgan misali uzanmışken şehre, içimde yeşeren dizeleri kağıda dökmekten kendimi alamıyordum...
Bilmem ki saatin kaçı şimdi
Elimde kağıdım kalemim
Kararlıyım sessiz sözsüz
Ayırmaya gündüzü geceden
Yanmam ki düşer sayfama çayın demi
Kağıtta leke, pencerede dumanım
Saatler tehditkâr ve sabırsız
Sızar gibi efkarım yüceden
Duymam ki nerede uykunun sesi
Yazarım iz bile olsa kelamım
Düşüverse başım öne apansız
Aciz kalsa da mürekkebim heceden
Görmem ki ışısın bir yıldızın feri
Beyaza kör, siyaha ayanım
Dilim lal, yüreğim pervasız
Cümleler dizili bohçama niceden
Örtülü dünyanın gamı kederi
Aymaz yüreklere figanım
Cevaplar net, sonuç kalansız
Ağarırken tan vakti inceden
Adsız hüzünlere gebe kalmış, adı her okuyanın yüreğinde neye dokunduysa odur bu naçizane şiirin.
Esen kalın...
Ayri kıtalar arasindaki kafiye uyumu muazzam bir hava katmış şiire... her yazıda kendinizi aşıyorsunuz bence...sabirsizlikla bekliyoruz yeni yazi ve şiirlerinizi
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, inşallah
YanıtlaSilMaşallah, şiir budur. Koşmadan menzile heceler / kıtalar aşmakta kafiyeler
YanıtlaSilKoşmadan menzile heceler
SilKıtalar aşmakta kafiyeler...
Ne güzel yazdınız
Çok çok teşekkür ederim, estağfurullah, naçizane kelamım yettiğince ifade etmeye çalışıyorum.